شرح الحديث :

Bu kıssa Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman gerçekleşmişti. Bu, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- daveti açıktan yapmaya başladığı, insanları davet ettiği ve insanlar da Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in davetine tabi oldukları zaman olmuştur. Müşriklerler ondan korktular, O'nun davetine engel oldular ve O'na sıkıntı verip, O'na söz ve fiilleriyle eziyet ettiler. Allah, O'na Mekke'den Medine'ye hicret etmesi için izin verdi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah'ın emri ile hicret etti. Bu hicretinde O'na sadece Ebû Bekr -radıyallahu anh- ve yolu gösteren rehber, hizmetçi eşlik etti. Müşrikler Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Mekke'den çıkacağını duyunca O'nu getirecek olan kimse için iki yüz deve ödül koydular. Ebû Bekr'i getirene de yüz deve ödül koydular. İnsanlar iki adamı dağlarda, vadilerde, mağaralarda ve her yerde aramaya başladılar. Hatta Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ve Ebû Bekr -radıyallahu anh-'ın olduğu mağaranın başında durdular ki o mağara Sevr Mağarası'dır. Müşriklerin, onları bulma istekleri azalana kadar orada üç gece saklanmışlardı. Ebû Bekr -radıyallahu anh-: "Ya Rasûlallah! Eğer onlardan biri ayaklarının altına baksa bizi görecek, çünkü biz mağarada onların altındayız", dedi. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Ey Ebû Bekr! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne düşünüyorsun?» Ve Allah, kitabında şöyle diyor: "Üzülme! Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir." (Tevbe Suresi: 40) İkisini de birden söyledi: «Ey Ebû Bekr üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne düşünüyorsun?» ve «Üzülme Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.» «Ey Ebû Bekr! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne düşünüyorsun?» sözü ile anlatmak istediği o ikisine eziyet vermek ya da başka bir şey yapmaya gücü yetecek biri var mı? Cevabı: Hiç kimsenin gücü yetmez. Çünkü Allah'ın verdiğini engelleyecek yoktur, vermediğine de verecek yoktur. İzzetli kıldığını zilletli kılacak yoktur, alçalttığını da izzetli kılacak yoktur. (Rasûlüm!) de ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin. (Âl-i İmran: 26).

ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية

العربية الإنجليزية الفرنسية الإسبانية الأردية الأندونيسية البوسنية الروسية البنغالية الصينية الفارسية