الغني
كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...
Ukbe b. Hâris -radıyallahu anh- şöyle dedi: Bir keresinde Medine’de Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, selâm verip namazı bitirdi ve hızlıca yerinden kalktı, safları yararak hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bu telaşından endişe ettiler. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- kısa sürede döndü. Kendisinin bu acele davranışından dolayı (sahabelerin) meraklanmış olduklarını gördü ve şöyle buyurdu: «Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım da beni hayırda acele etmekten alıkoymasını istemedim ve derhal dağıtılmasını emrettim.» Bir başka rivayette şu şekildedir: «Odada, sadaka (olarak dağıtılacak) bir miktar altın -veya gümüş- bırakmıştım. Onun gece evde kalmasını uygun görmedim.»
Ukbe b. Hâris -radıyallahu anh- bir gün Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte ikindi namazını kılmıştır. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- selam verip namazı bitirdikten sonra hızlıca yerinden kalkıp, safları yararak hanımlarından birinin odasına gitmiştir. Cemaat, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bu telaşından endişe etmişlerdir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- kısa sürede döndükten sonra, sahabelerin, kendisinin bu acele davranışından dolayı meraklanmış olduklarını gördüğünde, bunun sebebini insanlara açıklamıştır. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-, dağıtılması gereken biraz altın olduğunu hatırlamış, bu düşünce Allah'a yönelmede O'nu meşgul ettiği için böyle yaptığını haber vermiştir.