البحث

عبارات مقترحة:

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

الرفيق

كلمة (الرفيق) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) من الرفق، وهو...

المقدم

كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...

Ebu Hureyre -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Elbisenin aşık kemiklerinden aşağı olan kısmı ateştedir.» Ebu Saîd el–Hudrî -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Bir Müslümanın güzelce giyinmesi, elbisesinin eteklerinin baldırlarını örtecek şekilde olmasıyladır. Elbisesini aşık kemiklerine kadar uzatmasında bir günah yoktur. Topuklardan aşağıda olan kısım ise ateştedir. Allah, elbisesinin eteğini yerde sürüyen kimsenin yüzüne bakmaz.»

شرح الحديث :

Müminin giydiği elbisede müstehap olan, elbisesinin baldırının yarısına kadar olmasıdır. Mümin kimsenin elbisesini baldırının yarısı ile aşık kemiği arasında uzatmasında da bir beis bulunmamaktadır. Ancak elbise ayaktaki aşık kemiğinin altına ulaştı ise elbisesinin (isbal) uzun olmasından dolayı azap görecektir. Her kim Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetlere karşın elbisesini büyüklük taslayarak ve haddi aşarak yerde sürüklerse, kıyamet günü Allah -Azze ve Celle- onun yüzüne bakmayacaktır.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية