القوي
كلمة (قوي) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من القرب، وهو خلاف...
Âişe -radıyallahu anha-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir adamı seriyyeye gönderdi. Adam, namazlarında arkadaşlarına Kur'an okuyor ve okuyuşunu "Kul huvallahu ehad'' (suresi) ile bitiriyordu. Döndükleri zaman bunu Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e zikrettiler. (Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem) Onlara; «Ona neden böyle yaptığını sorun» dedi. Ona sordular. O şöyle dedi: Çünkü o, Rahman -Azze ve Celle-'nin sıfatıdır. Ben onu okumayı seviyorum. (Bunun üzerine) Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Ona Allah Teâlâ'nın onu sevdiğini haber verin»
Nebi -sallallahu -aleyhi ve sellem- sahabelerinden bazılarını seriyye birliğini yönetmeleri, aralarında hüküm vermeleri ve işlerinin düzensiz olmaması için seriyyelere komutan olarak görevlendirdi. Bu görev için onların arasından dindarlık, ilim ve işleri idare etme yönünden en doğru olan kimseleri seçerdi. Bunun için yöneticiler namazda imam olurlardı. İlimleri ve dinlerinin üstünlükleri sebebiyle müftü olurlardı. Allah'a, isimlerine ve sıfatlarına olan sevgisi sebebiyle her namazın ikinci rekatında ''Kul huvallahu ehad'' yani İhlas Suresi'ni okurdu. Kim bir şeyi severse o şeyden çokça bahseder. Gazveden dönünce bunu Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e anlattılar. Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-, Onlara; «Bunu neden yapıyor, sadece bir tesadüf mü yoksa onu, bu şeyi yapmaya yönelten bir sebep mi var?» dedi. Emir/komutan dedi ki: Bunu, Rahman olan Allah -Azze ve Celle-'nin sıfatlarını içine aldığı için yaptım ve bu sebeple tekrar etmeyi istedim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: «Ona haber verin, o bu sureyi sevdiği için tekrarladığı gibi -bu da Allah'ın yüce sıfatlarına delalet eden isimlerini içerdiği için- Allah da onu seviyor.» Bu ne kadar güzel bir fazilettir.