الرب
كلمة (الرب) في اللغة تعود إلى معنى التربية وهي الإنشاء...
Cabir b. Abdillah -radıyallahu anhuma- anlatıyor: Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve selem- taksim olunmamış her şeyde şuf'a (hakkı) kıldı -başka bir rivayette "ile hükmetti" ifadesi yer almaktadır-: «Sınırlar konulup yollar tayin edildiği zaman artık şuf'a hakkı yoktur.»
Hiketli dinimiz, hakkın ve adaletin yerini bulması, şer ve zararı def etmek için gelmiştir. Bundan dolayı emlak ortaklığında zararın çok olması, şerrinin dallanıp budaklanması ve taksimatının meşakkatli olmasından dolayı hikmet sahibi Allah -Azze ve Celle- şuf’ayı ortak için kesinleştirmiştir. Buradan kasıt; bir kimse, ortağı olduğu arazideki hakkını satmak istediğinde, diğer ortak, ortaklıktan doğacak zararı def etmek için ortağının hissesini sattığı fiyattan alır. Bu durum taksim edilmeyen, sınırları çizilmemiş ve yolları tayin edilmemiş ortak araziler için sabittir. Ancak sınırlar belli olduktan, iki ortağın hakkı ayırt edildikten ve yolları tayin edildikten sonra şuf’a yoktur. Çünkü arazideki ortaklıktan kaynaklanacak bir zarar ve satılan malın müşteriden geri alınmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir.