البحث

عبارات مقترحة:

الواسع

كلمة (الواسع) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَسِعَ يَسَع) والمصدر...

الحكيم

اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...

السبوح

كلمة (سُبُّوح) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فُعُّول) من التسبيح،...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

4- ﴿إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا ۖ وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا ۚ إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ ۚ وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ شَرَابٌ مِنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ﴾


Yaptığınız amellerin karşılığını vermesi için kıyamet günü dönüşünüz O'nadır. Allah, insanlara vaadinden dönmeyeceği bir söz vermiştir (ki O, asla vaadinden dönmez). O, buna kâdirdir. O, daha önce hiçbir örneği görülmemiş şekilde mahlûkatı yaratan sonra da ölümünden sonra yeniden diriltendir. Bu, iman edip salih ameller işleyenlere iyiliklerinden hiçbir şey eksiltilmeden, kötülüklerinden hiçbir şey arttırmadan yaptıkları amellerinin karşılığını adaletli bir şekilde vermesi içindir. Allah'ı ve peygamberlerini inkâr eden kâfirlere gelince, kâfirlik yaptıkları için onlara son derece sıcak bir içecek vardır. Bağırsaklarını parçalar. Allah'ı ve peygamberlerini inkâr etmeleri sebebi ile acıklı azap da onlar içindir.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: