البحث

عبارات مقترحة:

الحليم

كلمةُ (الحليم) في اللغة صفةٌ مشبَّهة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل)؛...

الخالق

كلمة (خالق) في اللغة هي اسمُ فاعلٍ من (الخَلْقِ)، وهو يَرجِع إلى...

الوهاب

كلمة (الوهاب) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) مشتق من الفعل...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

13- ﴿قَدْ كَانَ لَكُمْ آيَةٌ فِي فِئَتَيْنِ الْتَقَتَا ۖ فِئَةٌ تُقَاتِلُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَأُخْرَىٰ كَافِرَةٌ يَرَوْنَهُمْ مِثْلَيْهِمْ رَأْيَ الْعَيْنِ ۚ وَاللَّهُ يُؤَيِّدُ بِنَصْرِهِ مَنْ يَشَاءُ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِأُولِي الْأَبْصَارِ﴾


Bedir günü, birbirlerine karşı savaşmak için karşı karşıya gelen iki grupta sizin için ibret ve deliller vardır. Bu gruplardan biri; Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ve onun ashabıdır. Onlar, Allah'ın kelimesinin yüce olması için Allah yolunda savaşanlardır. Kafirlerin kelimesi ise alçak ve düşüktür. Bu grup ise övünme, riya ve asabiyet ile çıkan Mekke kafirleridir. Müminler, onları gözleriyle hakikaten kendilerinin iki katı olarak gördüler. Allah, dostlarına yardım etti. Allah, yardımı ile dilediğini destekler. İşte bunda,sayıları az da olsa yardımın iman ehli için olduğuna ve sayıları çok da olsa yenilginin kafirler için olduğuna dair basiret sahipleri için ibret ve nasihat vardır.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: