البحث

عبارات مقترحة:

البارئ

(البارئ): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (البَرْءِ)، وهو...

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

الشكور

كلمة (شكور) في اللغة صيغة مبالغة من الشُّكر، وهو الثناء، ويأتي...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

20- ﴿فَإِنْ حَاجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِيَ لِلَّهِ وَمَنِ اتَّبَعَنِ ۗ وَقُلْ لِلَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْأُمِّيِّينَ أَأَسْلَمْتُمْ ۚ فَإِنْ أَسْلَمُوا فَقَدِ اهْتَدَوْا ۖ وَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلَاغُ ۗ وَاللَّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ﴾


Ey Peygamber! Sana indirilen hak hususunda seninle tartışmaya girerlerse onlara cevap olarak şöyle de: Allah Teâlâ'ya iman ederek ben, bana tabi olanlarla birlikte Allah'a teslim oldum. Ey Peygamber! Kitap ehline ve müşriklere deki: Sizler de Allah'a karşı ihlaslı bir şekilde ve benim getirdiklerime tabi olarak teslim oldunuz mu? Eğer onlar, Allah'a teslim olurlar ve senin şeriatine tabi olurlarsa hidayet yolunu tutmuş olurlar. Eğer onlar, İslam'dan yüz çevrirlerse senin üzerine düşen ancak kendisi ile gönderildiğin şeyi onlara tebliğ etmektir. Artık onların işi Allah'a kalmıştır. Allah Teâlâ, kullarını hakkıyla görendir. Her amel edene amel ettiği şeyin karşılığını verecektir.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: