البحث

عبارات مقترحة:

المحيط

كلمة (المحيط) في اللغة اسم فاعل من الفعل أحاطَ ومضارعه يُحيط،...

الكبير

كلمة (كبير) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، وهي من الكِبَر الذي...

البر

البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...

Ebû Cuhayfe -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Bilal'in ezan okuduğunu gördüm. O yüzünü sağa ve sola çeviriyordu. Hayye ale's-salah, hayye ale'l-felah diyordu. İki parmağı da iki kulağında idi." Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelmiştim. O deriden yapılmış kırmızı bir çadırdaydı. Bilal, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in önünden elinde küçük bir mızrak ile çıktı onu Bathâ'ya dikti, ezan okudu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- o mızrağa doğru namaz kıldı. Önünden köpek ve eşek geçiyordu ve üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Sanki ben, onun bacaklarının parıltısına bakar gibiydim. Başka bir rivayette: Bilal'in Ebtah'a çıkıp ezan okuduğunu "Hayye ale's-salah, hayye ale'l-felah"a geldiği zaman boynunu sağa ve sola doğru yönelttiğini, fakat dönmediğini gördüm, şeklindedir.

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-, Mekke’nin yukarısında Ebtah denilen yerde konaklıyordu. Bilâl, elinde Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in abdest aldığı su kabı ile çadırdan çıktı. İnsanlar bu suyla teberrük etmeye başladılar ve Bilal de buna izin verdi. Ebû Cuheyfe şöyle dedi: Bilâl’in ağzını takip etmeye başladım. İnsanların duyması için "Hayye ale’s-salâh, hayye ale’l-felâh" dediğinde başını sağa sola çeviriyordu. Bu iki cümle namaza gelmeye teşvik etmeyi içerir. Sonra Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kılacağı namazda ona sütre olması için yere küçük bir mızrak dikildi. Öğleni iki rekât olarak kıldı. Sonra Medine'ye dönene kadar seferi olduğu için dört rekâtlık namazları iki rekât olarak kılmaya devam etti.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية