القرض
«Sizden önceki ümmetlerden bir zat (kabirde) hesaba çekildi; ama hayır namına hiç bir şeyi bulunmadı. Yalnız insanlarla düşüp kalkardı; zengindi. Hizmetkârlarına fakiri (borcundan) affetmelerini emreylerdi. Allah -Azze ve Celle-: Biz buna ondan daha layığız; onu affedin! buyurdu.»  
عن أبي مسعود البدري -رضي الله عنه- قَال: قَالَ رَسُولُ اللَّه -صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم-: «حُوسِب رجُل ممن كان قَبْلَكُمْ، فلم يُوجد له من الخَيْر شيء، إلا أنه كان يُخَالط الناس وكان مُوسِراً، وكان يأمُر غِلْمَانَه أن يَتَجَاوَزُوا عن المُعْسِر، قال الله -عز وجل-: نحن أحَقُّ بذلك منه؛ تَجَاوزُوا عنه».

شرح الحديث :


«Adam hesaba çekildi» yani Allah Teâlâ, onu yapmış olduğu ameller üzerine hesaba çekti. «Sizden öncekilerden» yani önceki ümmetlerden. «Onun hayırlı hiçbir ameli bulunmadı» yani Allah Teâlâ’ya yakınlaştıran salih amellerden bulunamadı. «Fakat insanlarla düşüp kalkardı; zengindi. Onlara borç verirdi ve hizmetkârlarına fakirin borcunu affetmelerini emreylerdi.» Borçları tahsil etme esnasında hizmetkarlarına zor durumda olan ve ödemeye güç yetiremeyen fakir borçlulara müsamaha göstermelerini yahut onların borcunu affetmelerini emrederdi. «Allah -Azze ve Celle-: Biz buna ondan daha layığız; onu affedin!» buyurdu. Yani onu, insanlara olan ihsan/iyilik, gösterdiği kolaylık ve yumuşaklık sebebi ile Allah onu mükâfatlandırıp bağışladı.  

ترجمة نص هذا الحديث متوفرة باللغات التالية