البحث

عبارات مقترحة:

الوهاب

كلمة (الوهاب) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) مشتق من الفعل...

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

Kul Kelimesinin Anlamı

التركية - Türkçe

المؤلف
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات العبادة
Cevap: Eğer "abd" kelimesi ile müsahhar kılınmış, emre amade edilmiş, hazırlanmış anlamına gelen "el-muabbed" anlamı kastediliyor ise bu manasıyla bütün mahlukatı kapsar. Akıllı olsun olmasın yaş ve kuru, hareketli hareketsiz, görünen görünmeyen, mü'min kâfir, iyi günahkâr ve bunun dışında yüce ve süfli âlemlerdeki bütün mahlukatı kapsayan bir manadır. Bütün bu yaratıklar yüce Allah'ın mahlukatı olup, O onların Rabbidir. Onlar O'nun tarafından müsahhar kılınmışlardır, O'nun tedbiri ile çekip çevirilmektedirler. Onların herbirisinin şeklini aldığı bir çizgisi, sonunda ona vardığı bir sınırı vardır. Hepsi belirlenmiş bir ecele, bir vadeye doğru akıp gider, bir zerre ağırlığınca da olsa onu aşmaz. İşte bu "aziz (kudretiyle herşeye galip) ve alîm (herşeyi çok iyi bilen Allah)'ın takdiridir." (36/38) Mutlak adaletli, hikmeti sonsuz olanın tedbir ve idaresidir. Eğer bu kelime ile ibadet eden, seven ve zilletle boyun eğip, itaat eden kimseler kastedilecek olursa, o vakit bu lafız ile Allah'ın şereflendirilmiş, ikrama mazhar olmuş, takva sahibi gerçek dostları, kendileri için korku olmayan ve üzülmeyecek olan mü'min kulları özellikle kastedilmiş olur. (Bu anlam yüce Allah'ın: "Haberiniz olsun ki Allah'ın velilerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederlenecek de değillerdir. Onlar iman edip takvalı davrananlardır." (Yunus, 10/62,63) buyruğundan anlaşılmaktadır.)

التفاصيل

Cevap: Eğer "abd" kelimesi ile müsahhar kılınmış, emre amade edilmiş, hazırlanmış anlamına gelen "el-muabbed" anlamı kastediliyor ise bu manasıyla bütün mahlukatı kapsar. Akıllı olsun olmasın yaş ve kuru, hareketli hareketsiz, görünen görünmeyen, mü'min kâfir, iyi günahkâr ve bunun dışında yüce ve süfli âlemlerdeki bütün mahlukatı kapsayan bir manadır. Bütün bu yaratıklar yüce Allah'ın mahlukatı olup, O onların Rabbidir. Onlar O'nun tarafından müsahhar kılınmışlardır, O'nun tedbiri ile çekip çevirilmektedirler. Onların herbirisinin şeklini aldığı bir çizgisi, sonunda ona vardığı bir sınırı vardır. Hepsi belirlenmiş bir ecele, bir vadeye doğru akıp gider, bir zerre ağırlığınca da olsa onu aşmaz. İşte bu "aziz (kudretiyle herşeye galip) ve alîm (herşeyi çok iyi bilen Allah)'ın takdiridir." (36/38) Mutlak adaletli, hikmeti sonsuz olanın tedbir ve idaresidir. Eğer bu kelime ile ibadet eden, seven ve zilletle boyun eğip, itaat eden kimseler kastedilecek olursa, o vakit bu lafız ile Allah'ın şereflendirilmiş, ikrama mazhar olmuş, takva sahibi gerçek dostları, kendileri için korku olmayan ve üzülmeyecek olan mü'min kulları özellikle kastedilmiş olur. (Bu anlam yüce Allah'ın: "Haberiniz olsun ki Allah'ın velilerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederlenecek de değillerdir. Onlar iman edip takvalı davrananlardır." (Yunus, 10/62,63) buyruğundan anlaşılmaktadır.)