الوكيل
كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- demiştir ki;Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir ata binmişti. Attan düştü de sağ tarafı berelendi. Namazlardan birini oturarak kıldı. Biz de arkasında oturarak namazımızı kıldık. Namaz bitince; "İmam ancak kendisine uyulmak içindir. O namazı ayakta kılınca, siz de ayakta kılınız. O rukû'a vardığı zaman siz de rukû'a varınız. O başını kaldırdı mı siz de kaldırınız. "Semiallahü limen-hamideh" deyince siz de "Rabbanâ ve leke'l-hamd" deyiniz. Namazı oturarak kıldığı zaman siz de hep beraber oturarak kılınız" buyurdu.
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ata binmişti ve ondan düştü.Sağ tarafı yaralandı.Sahabeye namazlardan bir namazı oturur halde kıldırdı.Onlarda arkasında oturarak kıldılar.Namaz bittikten sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara cemaatin imamına her şeyde uyduğunu haber verdi.O tekbir aldımı tekbir alınır,rukûya gitti mi gidilir,secdeye vardımı secde edilir,eğer ayakta kılarsa onun gibi ayakta kılar.Eğer oturarak kılarsa onun gibi oturarak kılar.Eğer namaza oturarak başlarsa ve o görevli imam ise sahabe -radıyallahu anhum-'un Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraber olduklarında olduğu gibi,Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gün bineğinden düşmüş ve sağ tarafı yaralanmıştı.O vakit oturarak namaz kıldı ve sahabe de arkasında oturarak namaz kıldılar.