البحث

عبارات مقترحة:

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

المصور

كلمة (المصور) في اللغة اسم فاعل من الفعل صوَّر ومضارعه يُصَوِّر،...

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

سورة المائدة - الآية 64 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَقَالَتِ الْيَهُودُ يَدُ اللَّهِ مَغْلُولَةٌ ۚ غُلَّتْ أَيْدِيهِمْ وَلُعِنُوا بِمَا قَالُوا ۘ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِ يُنْفِقُ كَيْفَ يَشَاءُ ۚ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِنْهُمْ مَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًا ۚ وَأَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ ۚ كُلَّمَا أَوْقَدُوا نَارًا لِلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا اللَّهُ ۚ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَادًا ۚ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ﴾

التفسير

Zorluk, kuraklık ve kıtlık anında Yahudiler şöyle dediler: Allah'ın eli, çokça vermekten sıkıdır ve kendi katında bulunanları bize vermez oldu. Bu sözlerinden dolayı, Yahudilerin elleri hayır işlerinden ve bol vermekten bağlandı ve Allah'ın rahmetinden kovuldular. Bilakis Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın her iki eli hayırda ve vermede açıktır. İstediği gibi infak eder. Bol verir ve kısar. O'na engel olan bir kimse de yoktur ve zorlayan da yoktur. -Ey Rasûl!- Sana indirilen (Kur'an) Yahudilerin hasetten dolayı haddi aşmalarını ve küfürlerini arttırır. Bu da onların hasetlerinden dolayıdır. Onlar harp için her toplandıklarında ve savaş için hazırlık yaptıklarında Yahudi topluluklarının arasına düşmanlık ve nefret koyarız. Yahudiler her ne zaman harp ateşini yakmaya kalkışlıklarında yüce Allah, onların birliğini dağıtmış ve güçlerini zayıflatmıştır. Yahudiler durmadan yeryüzünde fesat içeren olaylar çıkarmaya ve İslâm'ı yok etmeye gayret ederler ve hileler kurmaktan hiç de geri durmazlar. Muhakkak ki Allah fesat ehlini sevmez.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم