البحث

عبارات مقترحة:

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

المولى

كلمة (المولى) في اللغة اسم مكان على وزن (مَفْعَل) أي محل الولاية...

الوكيل

كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...

سورة الأعراف - الآية 155 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَاخْتَارَ مُوسَىٰ قَوْمَهُ سَبْعِينَ رَجُلًا لِمِيقَاتِنَا ۖ فَلَمَّا أَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ قَالَ رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِيَّايَ ۖ أَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ السُّفَهَاءُ مِنَّا ۖ إِنْ هِيَ إِلَّا فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَنْ تَشَاءُ وَتَهْدِي مَنْ تَشَاءُ ۖ أَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا ۖ وَأَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرِينَ﴾

التفسير

Musa, cahillerin buzağıya tapmasından dolayı Rabbinden özür dilemeleri için kavmini temsil eden seçkinlerden yetmiş adamı seçti. Allah onlara hazır olacakları bir vakit tayin etti. O vakitte hazır olduklarında Allah'a karşı cesaret edip Musa'dan kendilerine Allah'ı apaçık gözleri ile ayân beyan görmeği talep ettiler. İşte bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tuttu ve onun korkunçluğundan dolayı yıldırım çapmış gibi bayılıp düştüler ve helâk olup öldüler. Musa, Rabbine yalvarıp yakardı ve dedi ki: "Ey Rabbim! Eğer dileseydin onları da beni de daha gelmeden önce helâk ederdin. İçimizden bir takım beyinsizlerin işlediği günah yüzünden bizi helâk edecek misin? Kavmimin buzağıya tapma hâdisesinde bulunmaları ise, o ancak senin imtihan ve sınavından başka bir şey değildir. Bununla sen dilediğini saptırırsın, dilediğini de hidayete iletirsin. Sen bizim velimizsin, bize geniş merhametinle merhamet eyle. Sen bağışlayanların ve günahları affedenlerin en hayırlısısın."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم