البحث

عبارات مقترحة:

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

الواسع

كلمة (الواسع) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَسِعَ يَسَع) والمصدر...

سورة الأعراف - الآية 163 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ ۙ لَا تَأْتِيهِمْ ۚ كَذَٰلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Yahudilere denizin kıyısında bulunan şehir halkının -geçmiş atalarının- durumunu bildiren kıssasını onlara hatırlatarak sor. Yüce Allah onlara cumartesi günü balık avlamayı yasaklamasına rağmen Allah'ın hududunu aşarak o gün balık avlarlardı. Onlara imtihan olarak balıklar o gün su yüzüne çıkarak yüzerler ve diğer günlerde ise su yüzüne çıkmazlardı. Allah onları itaatından çıktıkları ve günah işledikleri için böyle imtihan etmiştir. Balıkları avlamak için hile yaparak çukurlar kazıp o çukurlarda ağlarını kurarlardı ve balıklar cumartesi günü ağlara takılırdı ve pazar günü olduğunda da o yakaladıkları balıkları alıp yerlerdi.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم