البحث

عبارات مقترحة:

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

الحكيم

اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...

الواسع

كلمة (الواسع) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَسِعَ يَسَع) والمصدر...

سورة هود - الآية 101 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَٰكِنْ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ ۖ فَمَا أَغْنَتْ عَنْهُمْ آلِهَتُهُمُ الَّتِي يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ لَمَّا جَاءَ أَمْرُ رَبِّكَ ۖ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ﴾

التفسير

Onların üzerine göndermiş olduğumuz helâk ile zulmetmedik. Fakat onlar, Allah Teâlâ'yı inkâr etmek sureti ile kendilerini helâka götürecek şeylere sürükleyerek kendi nefislerine zulmettiler. -Ey Rasûl!- Allah’ın dışında dua edip, yalvardıkları ilahları onların helâk olmaları için Rabbinin emri olan azap indiğinde azabı onlardan uzaklaştıramadılar. İlahları, onların hüsranından ve helâkinden başka bir şey arttırmadı.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم