البحث

عبارات مقترحة:

الغفور

كلمة (غفور) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فَعول) نحو: شَكور، رؤوف،...

الحق

كلمة (الحَقِّ) في اللغة تعني: الشيءَ الموجود حقيقةً.و(الحَقُّ)...

الوكيل

كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...

Ebû Mûsâ el-Eş`arî -radıyallahu anh- şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: Biri cesaretini göstermek, diğeri milletini korumak, öteki kendine yiğit adam dedirtmek için savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi: «Kim Allah'ın sözü (İslâm) yücelsin diye savaşıyorsa, o Allah yolundadır.»

شرح الحديث :

Bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e din düşmanlarıyla savaşan adamın durumunu sordu. Ancak onu savaşa götüren şey insanların önünde olup, cesur olduğunu göstermekti. Sonra vatanını, kavmini korumak için savaşan birisini sordular. Üçüncü kimse ise insanların nazarında gösteriş yapmak ve bu şekilde yüceltme ve övülmeyi hak eden Allah yolunda savaşan mücahitlerden görünmek için savaşan kimseydi. Bu üçü arasında Allah yolunda savaşan hangisidir? diye sorulduğunda, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kısa ve özlü söz söyleyerek şöyle cevap vermiştir: «Allah'ın kelimesi (İslam) üstün olsun diye savaşan kimse Allah yolundadır.» İşte gerçekten Allah yolunda savaşan bu kimse olup, bunun dışında kalan Allah yolunda değildir. Çünkü başka bir sebep için savaşmıştır. Ameller salih ve fasit olma bakımından niyetlerle bağlantılıdır. Bu, bütün ameller için geçerlidir. Niyetin, salih ve fesat olması durumuna göre ameller üzerinde etkisi vardır. Bu manaya gelen bir çok delil bulunmaktadır.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية