الرحيم
كلمة (الرحيم) في اللغة صيغة مبالغة من الرحمة على وزن (فعيل) وهي...
Cündüb b. Abdullah el-Becelî -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizden önceki insanlar arasında, vücudunda yarası bulunan bir adam vardı. Yaranın ağrısına dayanamadı, sızlandı, bir bıçak alıp elini kesti. Akan kan durmadı ve adam öldü. Yüce Allah; şöyle buyurdu: "Kulum, kendi canını benden önce aldı, ona cenneti haram kıldım.”»
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ashabına, geçmiş ümmetlerde yaşamış bir adamdan bahsetmiştir. Bu adamın bir yarası vardı. Yaranın ağrısına dayanamadı. Allah'ın rahmetinden ve şifa vermesinden ümitsizliğe kapıldı ve sevabını ümit ederek sabretmedi. Kalbindeki yakinin ve imanın zayıflığından dolayı bir bıçak alıp elini kesti. Kan kaybından dolayı akan kan durmadı ve öldü. Allah Teâlâ, şu manada bir söz söylemiştir: Bu kulum, rahmetimi ve şifamı istemekte gevşek davrandı. Belalara karşı dayanamadı ve haram olan cinayetle nefsini katletmekte acele etti. Kendini öldürerek ecelini kısalttığını zannetti. Bundan dolayı cennet ona haram kılındı. Kime de cennet haram kılındı ise kalacağı yer ateştir.