البحث

عبارات مقترحة:

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

العالم

كلمة (عالم) في اللغة اسم فاعل من الفعل (عَلِمَ يَعلَمُ) والعلم...

Sad kendisini diğer insanlardan üstün görüyordu. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Muhakkak ki sizler ancak zayıflarınız/düşkünleriniz vesilesiyle rızıklandırılıyor ve yardım ediliyorsunuz.» Ebû'd-Derdâ Uveymir -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bana zayıfları çağırınız. Çünkü sizler ancak zayıflarınız/düşkünleriniz vesilesiyle rızıklandırılıyor ve yardım ediliyorsunuz.»

شرح الحديث :

Bu iki hadiste zayıf/düşkün olanların ümmetin zafer kazanmasının ve rızıklandırılmasının sebebidir. İnsan zayıf olanlara rahmetli ve şefkatli olursa, Allah'ın kendisine verdiğinden onlara verirse, düşmana karşı galip gelmenin sebeplerinden birini yerine getirmiş olur. Aynı zamanda bu, rızkın sebebidir. Çünkü kişi, Rabbi için infak ettiğinde Allah Teâlâ onun karşılığını vereceğini haber vermiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Allah yolunda her ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”(Sebe Suresi: 39) Ayette geçen "Yuhlifuhu" ibaresi, onun bedelini ve karşılığını verir demektir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية