البحث

عبارات مقترحة:

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

المقدم

كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...

الحيي

كلمة (الحيي ّ) في اللغة صفة على وزن (فعيل) وهو من الاستحياء الذي...

Ebu Hureyre -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikteydik. O sırada düşen bir şeyin gürültüsünü duyduk. Bunun üzerine: «Bu gürültünün ne olduğunu biliyor musunuz?» diye sordu. Biz: "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir", dedik. Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem-: «Bu, yetmiş sene önce cehenneme atılmış olan bir taştır. O, şimdiye kadar cehennemde yuvarlanıp yol alıyordu, nihayet onun dibine ulaştı; siz onun gürültüsünü işittiniz.» buyurdu.

شرح الحديث :

Sahabeler Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'le birlikte bulunuyorlardı. Düşen bir şeyin gürültüsünü duydular. Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem-: «Bu gürültünün ne olduğunu biliyor musunuz?» diye sordu. Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, dediler. «Bu, yetmiş sene önce cehenneme atılmış olan bir taştır. O, şimdiye kadar cehennemde yuvarlanıp yol alıyordu, nihayet onun dibine ulaştı; siz onun gürültüsünü işittiniz.» buyurdu.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية