الكبير
كلمة (كبير) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، وهي من الكِبَر الذي...
Abdullah b. Amr b. el-Âs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: "Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten adam, kendisiyle ilgiyi kestikleri zaman bile, onlara iyilik etmeye devam edendir."
Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz." Yani, sıla-i rahim konusunda eksiksiz olarak davranan kimse kendisine yapılan iyiliğe, iyilikle karşılık veren kimse değil, aksine kendisiyle ilgiyi kestikleri, hatta kendisine kötülük yaptıkları zaman bile, akrabalarına iyilik etmeye devam edendir. İşte akrabalık bağlarını hakkıyla koruyup, kollayan kimse budur. Kişinin akraba, komşu ve yakın arkadaşlarından gördüğü sıkıntılara sabretmesi gerekir. Eğer insan bu şekilde davranırsa sürekli Allah katından kendisine onlara karşı bir yardımcı bulur. Böylece kendisi hep kazanan onlar ise hep kaybeden olurlar. Sıla-i rahim maddi yardım vermekle, ihtiyaçlarına yardımcı olmakla, başlarında bulunan sıkıntıyı gidermekle ve güler yüz göstermekle olur. Genel olarak yapılması mümkün olarak tüm iyilikleri yapmak, kötü olan tüm şeyleri de savmakla olur. Dinimiz İslam akrabalık bağlarına gereken önemin verilmesini pekiştirerek, vurgulamıştır. Şayet bir kimse akrabalar ile ilişkisini kendisini onlardan bulunan kötülüklerden dolayı onlara tepki olsun yahut kendisini bu şerlerden korusun diye yaparsa bu kimse sıla-i rahimi kesip koparanlardan sayılmaz. Örneğin onlarla bir süre ilişkisini kesmesinde bir yarar görüp, onları doğru olana tekrardan döndürmek, işledikleri haramları terk ettirmek yahut kendisi ve ailesini onların içinde bulunduğu sıkıntılardan korumak, bu hastalıkların kendisine ve ailesine geçmesini engellemek için ilişkiyi kesmesi gibi.