الحافظ
الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...
Vâsile b.el-Eska -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, bize müslümanlardan birinin cenaze namazını kıldırmıştı. Onun şöyle dua ettiğini duydum: “Allah'ım! Falan oğlu falan sana emanettir ve senin güvencene sahiptir. Artık onu kabir fitnesinden ve cehennem azabından koru. Sen sözünde duran ve hamde layık olansın. Allahım! Onu bağışla ve ona rahmet et. Şüphesiz bağışlayan ve merhamet eden sensin."
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- müslümanlardan birinin cenaze namazını kıldı, sonra şu manaya gelen sözleri sarf etti: Allah'ım! Falan oğlu falan sana emanettir ve güvencene sahiptir. Onun bağışlanmasını talep etti; kabirdeki imtihan suallerine karşı ona sebat ver. Cehennem azabından onu koru. Şüphesiz ki sen vaadinden dönmezsin. Sen hak ehlisin. Allahım! Onu bağışla ve ona rahmet et. Şüphesiz ki sen günahları çokça bağışlayan, itaatlerin kabulünde çokça rahmet eden ve hayırların karşılığını kat kat verensin.