البحث

عبارات مقترحة:

الحميد

(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

البصير

(البصير): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على إثباتِ صفة...

Ebu Musa el-Eş'arî -radıyallahu anh- merfu olarak anlatıyor: (Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-)"Her Müslümanın sadaka vermesi gerekir." diye buyurunca (Sahabeden birisi), peki yapamazsa? diye sordu, O da "eliyle çalışır ve (elde ettiğinden) hem faydalanır, hem de sadaka verir." diye cevap verdi. (Sahabe) Tekrardan (bunu da) yapamazsa, diye sorunca; "İhtiyaç sahibi çaresiz kimseye yardım eder." buyurdu. Tekrardan (bunu da) yapamazsa, diye sorunca; "İyiliği emreder." buyurdu. (Bunu da) yapamazsa, dediğinde; "Kendini kötülüklerden alıkor. İşte bu da onun için sadakadır." diye buyurdu.

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bizlere bu hadiste her gün Allah Azze ve Celle için sadaka vermemiz gerektiğini haber veriyor. Devamla şayet kişi eliyle çalışıp, elde etiğinden hem faydalanıp, hem de sadaka vereceği bir şey bulmaz ise mazlum yahut aciz olan ihtiyaç sahibi çaresiz kimseye yardım etmesini, bunu da yapamaz ise iyiliği emredip, kötülükten sakındırmasını, buna da gücü yetmiyorsa kendisini kötülüklerden alıkoymasını beyan ediyor.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية