الإله
(الإله) اسمٌ من أسماء الله تعالى؛ يعني استحقاقَه جل وعلا...
Ali -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre sözleşmeli (anlaşmalı) bir köle gelerek; "Sözleşme (anlaşma) bedelini ödemekten aciz kaldım (ödeyemiyorum) bana yardım et!” dedi. Ali -radıyallahu anh- (ona) şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bana öğretmiş olduğu duâyı sana öğreteyim mi? (Bunu okuduğun takdirde) Dağ kadar borcun olsa dahi Allah onu sana kolayca ödettirir. Şöyle duâ et: «Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik ve ağninî bi-fadlike ammen sivâk» (Allah’ım! Haramlarından uzaklaştır, helâl olana kanaat ettir. Lütfunla beni kimseye muhtaç etme!)
Bu hadiste mükâteb; efendisi ile bir meblağ karşılığında hürriyetini satın alma anlaşması yapan, ancak efendisine ödeyecek malı bulamayan bir köle Ali b. Ebî Talib -radıyallahu anh-'a başvurmuş ve borcunu ödeme hususunda ondan kendisine yardım etmesini istemiştir. Ali -radıyallahu anh- onu Rabbani bir devâya sevketmiştir. Bu devâ, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendisine öğrettiği duadır ki, şayet o bu duayı ihlas ile yapacak olursa borcu dağ kadar da olsa Allah onun adına bu borcu ödeyecektir. (Onun borcunu ödemesine yardım edecektir.) Dua şu şekildedir: «Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik ve ağninî bi-fadlike ammen sivâk» (Allah’ım! Haramlarından uzaklaştır, helâl olana kanaat ettir. Lütfunla beni kimseye muhtaç etme!)