المقيت
كلمة (المُقيت) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أقاتَ) ومضارعه...
Sevbân -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre dedi ki: ''Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir seriyye göndermişti. Şiddetli bir soğuğa tutuldular. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanına döndükleri zaman onlara sarıklarının ve mestlerin/ayakkabıların üzerlerine mesh etmelerini emretti.''
Sevbân -radıyallahu anh- Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, sahabesinden bir grubu kâfirlerle savaşmak için gönderdiğini haber veriyor. Havanın soğuk olması sebebiyle yolculukları esnasında sarıkları ve mestleri çıkarmak zor oldu. Medine'ye geldikleri zaman bunu Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e haber verdiler. Onlara sarıkların ve mestlerin üzerine mesh etmeleri için izin verdi. Mükelleflere kolaylık ve yardım olması için bu mestlerin deriden, yünden yahut da kumaştan olması arasında bir fark yoktur. Bu sabit bir sünnettir. Mukim iken, yolcu iken, bir özre binaen ya da özürsüz olarak yapılabilir.