البحث

عبارات مقترحة:

القيوم

كلمةُ (القَيُّوم) في اللغة صيغةُ مبالغة من القِيام، على وزنِ...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

Humeyd b. Abdirrahman'dan rivayet edildiğine göre o, Muâviye b. Ebî Sufyân -radıyallahu anhuma-'yı, hac yaptığı yıl minber üzerinde hutbe okurken işitmiştir. Muâviye -radıyallahu anh-, bu arada bir muhafız askerinin elinde bulunan bir tutam saç demetini el uzatıp aldı da şöyle dedi: Ey Medine ahâlîsi! Sizin alimleriniz nerededir? Ben Nebi -sallalahu aleyhi ve sellem-'den şu elimdeki gibi saçları takınmaktan yasakladığını şöyle derken işittim: «İsrailoğulları, kadınları şu takma saçları edindikleri zaman helak olmuşlardır.»

شرح الحديث :

Humeyd b. Abdirrahmân b. Avf -rahimehullah- Muaviye -radıyallahu anh-'ı hac yaptığı yıl minber üzerinde elinde bir tutam saçla hutbe verirken işittiğini haber vermiştir. Bu saç, kendisini koruyan askerlerden birinin elinde kıvrım kıvrım duruyordu ve Muaviye -radıyallahu anh- onu aldı ve sonra şöyle dedi: Ey Medine ahâlîsi! Sizin alimleriniz nerededir? Muaviye -radıyallahu anh- bu sözü, bu münkeri inkar etmekte ve değiştirip ortadan kaldırmakta gafil davranıp bu hususu ihmal ettikleri için o alimleri yadsımak babında söylemiştir. Sonra onlara Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendisine şöyle söylediğini haber vermiştir: Allah Teâlâ, İsrailoğulları'nın kadınları şu takma saçları edinip kaynak yaptıklarından (saçları birbirine eklediklerinden) dolayı hepsini helak etmiştir. Çünkü onlar bu münkeri karşı çıkmayarak yasaklanan şeyi işleyen kimseler topluluğuna dahil olmuşlardır. Şerhu Muslim, Nevevî, (14/108), Fethu'l-Bar'î, (6/516)


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية