البحث

عبارات مقترحة:

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

المتين

كلمة (المتين) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل على وزن (فعيل) وهو...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre, dedi ki: İki adam bir yolculuğa çıktılar. Namaz vakti geldi, ama yanlarında su yoktu. Bunun üzerine ikisi de temiz toprakla teyemmüm edip namaz kıldı. Sonra henüz namaz vakti çıkmadan su buldular. Bunun üzerine onlardan birisi abdest alıp namazı yeniden kıldı. Öteki ise kılmadı. Daha sonra Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gelerek durumu ona anlattılar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- namazı iade etmeyene: «Doğru olanı yaptın, kıldığın namaz sana yeterlidir» dedi. Namazı iade edene ise: «Senin için iki kere ecir var.» dedi.

شرح الحديث :

Değerli sahaber Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallahu anh- anlatıyor ve şöyle diyor: ''İki adam bir yolculuğa çıktı. Namaz vakti geldi.'' (Bunun üzerine ikisi de temiz toprakla teyemmüm ettiler) (Sonra henüz namaz vakti çıkmadan su buldular. Bunun üzerine onlardan birisi abdest alıp namazı yeniden kıldı) O, bu namazı ya ilk namaz batıldır diye ya da ihtiyat için kıldı. (Öteki ise kılmadı) Kılmış olduğu şekildeki namazın sahih olduğuna binaen tekrar kılmadı. (Daha sonra Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gelerek durumu ona anlattılar.) Yani ikisi için olan bu olayı anlattılar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- namazı iade etmeyene: «(Doğru olanı yaptın) kıldığın namaz sana yeterlidir.» dedi. Sünnette belirlenmiş olana uygun yaptın, dedi. Namazı iade edene ise: (Sen de iki ecir aldın) dedi. Daha önce olanı açıklar bir şekilde ve onu onaylayarak böyle dedi. Öbürüne gelince: (Abdest alana dedi ki): Yani (iade edene), yani yamazı vaktinde iade edene, «Sana iki defa namaz sevabı vardır» Yani iki defa namaz kılmış sevabı vardır. Her ikisi de doğru yaptı ve bunun üzerine sevap aldılar. Muhakkak ki Allah, amelini güzel yapanın ecrini zayi etmez. Bunda ihtiyatla amel etmenin daha faziletli olduğuna işaret vardır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in buyurduğu gibi: «Seni şüphelere düşüren şeyleri bırak. Seni şüpheye düşürmeyen şeylere bak.»


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية