البحث

عبارات مقترحة:

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

Ebu Saîd el-Hudrî -radıyallahu anh- diyor ki, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular: ''Boynuzun sahibi İsrafil elinde boynuz olduğu ve onu ağzına dayadığı halde, başını eğmiş, kulaklarını gelecek emri işitmeye hazır bir vaziyette dinleyip üfleme emrini beklerken ben nasıl mutlu olup sevinebilirim ki?''İşte bu ifade Peygamberin ashabının ağrına gitmiş olacak ki, sahabe, o halde bize ne yapmamızı veya ne söy­lememizi istersiniz, dediler. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu­lar: “Böyle bir durumda,Allah bize yeter, o ne güzel vekildir. Biz Allah’a dayanıp güvendik, deyin.''

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Bu hadiste şöyle buyuruyor: ''Boynuzun sahibi -İsrafil- elinde boynuz olduğu ve onu ağzına dayadığı halde, başını eğmiş, kulaklarını gelecek emri işitmeye hazır bir vaziyette dinleyip üfleme emrini beklerken ben nasıl mutlu olup sevinebilirim ki?Bu üflemeyle gökte ve yerde olanlar düşecekler ve kıyamet kopacak.Sanki bu iş -Kıyamet saatinin yakınlığıdır- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabı üzerine ağır geldi.Ve ey Allah'ın Rasûlü ne diyeceğiz dediler?Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de onlara şöyle buyurdular: ''Allah bize yeter, o ne güzel vekildir. Biz Allah’a dayanıp güvendik, deyin.''Yani ey Allah'ım! bize yet,O bizim kefilimiz ve ne güzel vekildir O.Bizde Allah -Subhânehû-'ya tevekkül ettik.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية