البحث

عبارات مقترحة:

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

القاهر

كلمة (القاهر) في اللغة اسم فاعل من القهر، ومعناه الإجبار،...

الطيب

كلمة الطيب في اللغة صيغة مبالغة من الطيب الذي هو عكس الخبث، واسم...

Aişe'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ra­sû­lul­lah -sallallahu aleyhi ve sellem- benim evimde uzanmıştı baldırları yada kaval kemiği gözüküyordu. O sırada Ebû Bekir kapıya geldi, içeri girmek için izin istedi. Re­sû­lul­lah tav­rında bir değişiklik yap­madan içeri girmesine izin verdi. Sonra soracağını sorup gitti. Daha sonra Ömer geldi, ona da aynı şekilde hâlini değiştirmeden izin verdi. Ondan sonra Osman, huzura girmek için izin istedi. Bu defa Rasû­lul­lah -sallallahu aleyhi ve sellem- toparlanıp elbisesini düzeltti. -Muhammed şöyle demiştir: Bunların aynı gün olduğunu söylemiyorum - Osman içeri girdi konuştu ve dışarı çıktığında Aişe: Ebû Bekir girdi toparlanmadınız, önemsemediniz, sonra Ömer girdi toparlanmadınız, önemsemediniz, sonra Osman gelince oturup elbisenizi düzelttiniz. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: Kendisinden meleklerin bile hayâ ettiği bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?

شرح الحديث :

Aişe -radıyallahu anha- Ra­sû­lul­lah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in evimde uzandığını, baldırlarının yada kaval kemiğinin gözüktüğünü haber verdi. O sırada Ebû Bekir'in kapıya geldi, içeri girmek için izin istedi. Ra­sû­lul­lah tav­rında bir değişiklik yap­madan baldırları yada kaval kemikleri gözükür bir şekilde uzanmış içeri girmesine izin verdi. Ebû Bekir -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'le konuşmuş sonrada gitti. Daha sonra Ömer geldi, ona da aynı şekilde hâlini değiştirmeden izin verdi. İçeri girip konuşmuş sonrada gitti. Ondan sonra Osman, huzura girmek için izin istedi. Bu defa Rasû­lul­lah -sallallahu aleyhi ve sellem- toparlanıp elbisesini düzeltti baldırlarını yada kaval kemiğini örttü. Sonra içeri girmesine izin verdi. İçeri girip konuşmuş dışarı çıktığında - Aişe: Ebû Bekir girdi toparlanmadınız, onun içeri girmesini önemsemediniz, sonra Ömer girdi toparlanmadınız, onun içeri girmesini önemsemediniz, sonra Osman gelince neden oturup elbisenizi düzelttiniz, sonra baldırlarınızı yada kaval kemiklerinizi örttünüz? dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: Kendisinden meleklerin bile hayâ ettiği bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi? Yani: Rahman'ın melekleri Osman'dan haya ediyorlar. Ben nasıl olurda ondan haya etmem?! Bu hadis baldırın avret olmadığına delalet etmez; hadiste açık olan kısım baldırmı yoksa kaval kemiğimi olduğu hususunda şüphe edilmiştir. Bu hadisten baldırın açılmasının kesinlikle caiz olduğu manası çıkarılmaz. Çünkü baldırın açılması ile ilgili gelen hadisler, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in fiili olarak gelmekte olup, sözü değildir. Bu hadisleri sahabelerin küçükleri rivayet etmiştir. Baldırların avretten olduğuna dair gelen hadisler daha ihtiyatlıdır. Bunları sahabelerin büyükleri rivayet etmiştir. Bunlar Rasûlullah'ın sözleridir. Sözleri fiillerine mukaddemdir. Fiilin ihtimalleri vardır. Baldırların açılması her yerde değil insanın özelinde (evinde) gelmiştir. Baldırların avret olduğu görüşü Fetva Daimi Komisyonununda görüşüdür.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية