البحث

عبارات مقترحة:

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

السميع

كلمة السميع في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل) أي:...

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

58- ﴿وَرَبُّكَ الْغَفُورُ ذُو الرَّحْمَةِ ۖ لَوْ يُؤَاخِذُهُمْ بِمَا كَسَبُوا لَعَجَّلَ لَهُمُ الْعَذَابَ ۚ بَلْ لَهُمْ مَوْعِدٌ لَنْ يَجِدُوا مِنْ دُونِهِ مَوْئِلًا﴾


Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendisini yalanlayanların başına bir an önce azabın gelmesini istememesi için, Allah Teâlâ ona şöyle buyurdu: -Ey Rasûl!- Rabbin, tevbe eden kullarının günahlarını bağışlar. O rahmeti her şeyden geniş olandır. Kendisine isyan eden kulların tevbe etmelerini ümit ederek onlara mühlet vermesi de rahmetindendir. Eğer Allah Teâlâ kendisinin emirlerinden yüz çevirenleri cezalandırmayı dileseydi onları dünya hayatında cezalandırırdı. Fakat O Halim'dir, Rahim'dir, tevbe etmeleri için onlardan azabı erteler. Bilakis küfürlerine ve haktan uzaklaşmalarına karşılık onlar için belirlenmiş bir mekân ve zaman vardır. Eğer bu yaptıklarından tevbe etmezlerse Allah'tan başka sığınılacak bir yer bulamayacaklardır.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: