البحث

عبارات مقترحة:

المحسن

كلمة (المحسن) في اللغة اسم فاعل من الإحسان، وهو إما بمعنى إحسان...

المبين

كلمة (المُبِين) في اللغة اسمُ فاعل من الفعل (أبان)، ومعناه:...

الوهاب

كلمة (الوهاب) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) مشتق من الفعل...

Câbir b. Semura'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geldiğimizde bizden birisi meclisin son kesiminde (boş olan yerde) otururdu

شرح الحديث :

Hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in meclisinde sahabelerin -radıyallahu anhum- edebi açıklanmıştır. Öyleki onlardan biri Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in meclisine geldiğinde meclisin son kesiminde boş olan yere otururdu. (Eğer boşsa)İster meclisin ortası olsun istersede arkasına otursun fark etmezdi. Bir kimse bir tupluluğun yanına girdiğinde meclisin son bulduğu yere oturur. Meclisin ortasına doğru hareket etmez. Ancak bir kimse yerini ona verirse yada onun için meclisin ortasında bir yer ayrıldı ise bunda bir beis yoktur. Ancak meclisi yara yara geçer ve insanlara çekilin meclisin ortasına oturacağım derse, bu Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem'in ve ashabının -radıyallahu anhum- izlediği yolun hilafınadır. Bu durum insanın kibir sahibi ve kendini beğenmiş olduğuna delalet eder.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية