البحث

عبارات مقترحة:

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

الكبير

كلمة (كبير) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، وهي من الكِبَر الذي...

Kelime-i Şehâdeti Ayrılmazlarıyla Ve Gerekleriyle Birlikte Kabul Etmenin Şart Olduğuna Dair Kitab Ve Sünnetten Delil Nedir?

التركية - Türkçe

المؤلف
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات العبادات
Cevap: Yüce Allah şehâdet kelimesini kabul etmeyen kimseler hakkında şöyle buyurmaktadır: "Toplayın (şirk ile kendilerine) zulmedenleri ve onlara eş olanları. Allah'tan başka taptıklarını da. Onlara cehennemin yolunu gösterin... Çünkü onlara: 'Allah'tan başka ilâh yoktur' denildiğinde büyüklük taslarlar ve derlerdi ki: 'Biz ilâhlarımızı deli bir şair (in sözü) dolayısı ile mi terkedeceğiz?' " (es-Sâffât, 37/22-36) Nebi Sallallahu aleyhi vesellem de şöyle buyurmuştur: "Allah'ın benim ile gönderdiği hidayet ve ilim bir araziye isabet eden pek çok yağmur gibidir. Bu arazinin bir kısmı temiz olduğundan suyu kabul etmiş ve pekçok bitki ve ot yeşertmiştir. Bir bölümünün ise zemini sert ve bitkisizdir. O bakımdan suyu başka tarafa bırakmayarak tutmuş, o su ile Allah insanların istifade etmesini sağlamıştır. İnsanlar da o sudan içtiler (davarlarını) suladılar ve ekin ektiler. Bu yağmur bu yerin bir başka tarafına da isabet etmiş ancak orası dümdüz kaya olduğundan suyu da tutmamış, ot da bitirmemiştir. İşte Allah'ın dini hususunda iyice bilgi sahibi olup, Allah'ın benimle gönderdikleri ile kendisini faydalandırdığı, öğrenen ve öğreten kimsenin misali ile buna hiç aldırış etmeyen ve benimle gönderilmiş bulunan Allah'ın hidayetini kabul etmeyenin misali buna benzer."

التفاصيل

Cevap: Yüce Allah şehâdet kelimesini kabul etmeyen kimseler hakkında şöyle buyurmaktadır: "Toplayın (şirk ile kendilerine) zulmedenleri ve onlara eş olanları. Allah'tan başka taptıklarını da. Onlara cehennemin yolunu gösterin... Çünkü onlara: 'Allah'tan başka ilâh yoktur' denildiğinde büyüklük taslarlar ve derlerdi ki: 'Biz ilâhlarımızı deli bir şair (in sözü) dolayısı ile mi terkedeceğiz?' " (es-Sâffât, 37/22-36) Nebi Sallallahu aleyhi vesellem de şöyle buyurmuştur: "Allah'ın benim ile gönderdiği hidayet ve ilim bir araziye isabet eden pek çok yağmur gibidir. Bu arazinin bir kısmı temiz olduğundan suyu kabul etmiş ve pekçok bitki ve ot yeşertmiştir. Bir bölümünün ise zemini sert ve bitkisizdir. O bakımdan suyu başka tarafa bırakmayarak tutmuş, o su ile Allah insanların istifade etmesini sağlamıştır. İnsanlar da o sudan içtiler (davarlarını) suladılar ve ekin ektiler. Bu yağmur bu yerin bir başka tarafına da isabet etmiş ancak orası dümdüz kaya olduğundan suyu da tutmamış, ot da bitirmemiştir. İşte Allah'ın dini hususunda iyice bilgi sahibi olup, Allah'ın benimle gönderdikleri ile kendisini faydalandırdığı, öğrenen ve öğreten kimsenin misali ile buna hiç aldırış etmeyen ve benimle gönderilmiş bulunan Allah'ın hidayetini kabul etmeyenin misali buna benzer."