المتعالي
كلمة المتعالي في اللغة اسم فاعل من الفعل (تعالى)، واسم الله...
İbn Abbâs -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Sabit b. Kays’ın karısı Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi ve: Ya Rasulallah, ben Sabit b. Kays’a ne ahlak ne de din hususunda kızmıyorum. Fakat ben İslam’da nankörlüğü kerih görüyorüm dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ‘Sabit’in sana mehir olarak verdiği bahçesini kendisine geri iade eder misin?’ buyurdu. Kadın: Evet, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Sabit b. Kays’a: ‘Bahçeyi kabul et ve kadını bir talakla boşa’ buyurdu.”
Bu hadis Sabit b. Kays’ın karısı -radıyallahu anhu ve radıyallahu anha- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi ve Sabit b. Kays’a ne ahlak ne de din hususunda kızmadığını haber verdi. Sabit sahabenin seçkin şahsiyetlerindendi O sahabenin din ve ahlak olarak en iyilerinden birisiydi. Fakat onunla evli kalmayı kerih görmüştür. Kocaya karşı nankörlük Allah'ın dinine muhalif ve kocasını kerih görmesi Sabit b. Kays -radıallahu anh'ın dış görünüşünüde çirkin görmesine sebebiyet verecekti. Bazı rivayetlerde geldiği gibi o yakışıklı biri değildi. Rasûlullah -aleyhisselatu vesselam- Sabit'e hanımının mehir olarak verdiği bahçeyi geri verme karşılığında tek talakta ondan tamamen ayrılmasını önerdiğinde, Sabit -radıyallahu anh- bunu yapmıştır. Bu hadis fıkıhçılar nazarında Hul'u (aldığı mehri geri vermesi karşılığında kadının boşanmayı istemesi) babında asıl olarak görülmektedir.