الرحيم
كلمة (الرحيم) في اللغة صيغة مبالغة من الرحمة على وزن (فعيل) وهي...
Ebû Cuheyfe -radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben Alî -radıyallahu anh'a: Allah'ın kitabından başka sizin yanınızda vahiyden birşey var mı? diye sordum. Alî : Hayır, tohumu yarıp çıkaran, İnsanı yarana andolsun ki bizde Allah'ın bir kimseye vermiş olduğu Kuran'ı anlama ve şu sahifenin içindekilerden başka birşey yoktur. Peki, bu sahîfenin içinde ne var? diye sorunca: Onun içinde diyetin, esîri kurtarmanın ve bir kâfire bedel müslümânın öldürülmeyeceği vardır, dedi.
Ebû Cuheyfe -radıyallahu anh- Ali -radıyallahu anh-'a: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in diğer insanlara vermeyipte sadece size verdiği bir ilim yada yazılı bir şey var mı diye sordu. Ebû Cuheyfe'nin bunu sormasının sebebi Şia'dan bur grup, Ehl-i Beyt'te özelliklede Ali -radıyallahu anh-'da Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in verdiği başkalarının bilmediği bazı vahiyler olduğunu iddia etmeleridir. Ali -radıyallahu anh-'a bu meselede bir çok kimse sormuş ve Ali -radıyallahu anh- Arapların ettiği bir yeminle cevap vermiştir. O yeminde İnsanı yaratan, tohumu topraktan yarıp çıkaran Allah'a yemin olsun ki Allah'ın kuluna vermiş olduğu anlayıştan başka bir şey olmadığını, birde Rasûlullah -sallallahyu aleyhi ve sellem-'den içinde diyet ahkamı, müslüman esirlerin kurtarılması ve kafire karşılık müslümanın öldürülmeyeceğine dair yazdığı sahife vardır. Çünkü kafir müslümanın öldürülmesi için onun dengi değildir. Bilakis ondan aşağıdadır.