البر
البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...
İmrân b. Husayn -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Bir adam bir adamın elini ısırdı. Adam elini ağzından çekince ön dişlerinden ikisi söküldü. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e başvurdular. Buyurdu ki: «Biriniz, kardeşinin elini erkek deve gibi ısırıyor! Sana diyet yoktur.»
Bir adam başka bir adama saldırarak elini ısırdı. Eli ısırılan adam elini ısıran adamın ağzından çekti. Isıran adamın ön dişlerinden ikisi söküldü. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e başvurdular. Adamın elini ısıran, düşen iki dişinin diyetini talep etti. Isırılan adam, kendi nefsini müdafaa ediyordu. Elini onun dişlerinden kurtarmak istiyordu. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- hem ısırıp hem de davacı olan adamı yerdi. Kaba hayvanlar gibi nasıl ısırabiliyordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Sizden birisi kardeşini ısırıp, sonra nasıl olur da dişlerinin diyetini talep etmek için gelir? Sana diyet yoktur. Asıl saldırgan ilk başlayan kimsedir.»