البحث

عبارات مقترحة:

القدوس

كلمة (قُدُّوس) في اللغة صيغة مبالغة من القداسة، ومعناها في...

الرقيب

كلمة (الرقيب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل) أي:...

الوتر

كلمة (الوِتر) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل، ومعناها الفرد،...

Kâ'b b. Mâlik -radıyallahu anh- şöyle dedi: Yâ Rasûlallah! Tövbemin kabul edilmesine şükran olarak bütün malımı Allah ve Rasûlu uğrunda fakirlere dağıtmak istiyorum, dedim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Malının bir kısmını dağıtmayıp elinde tutman senin için daha hayırlı olur” buyurdu.

شرح الحديث :

Kâ'b b. Mâlik el-Ensârî -radıyallahu anh- nifak ve mazereti olmadan Tebuk gazvesine katılmayan üç kişiden birisiydi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Tebük gazvesinden döndüğünde Kâ'b'ı hecretti (alakayı kesmek) ve ashabınada hecretmelerini emretti. Bu alakayı kestikleri dönemde onların tövbelerinin kabul edildiğini haber veren ayet nazil oldu. Rasûlullah ve ashabı onlardan razı oldular. Allah'ın kendisinden razı olup, tövbesini kabul etmesine şiddetle sevinmesinden dolayı Allah yolunda bütün malını infak etmek istedi. Nebî -sallallahu aleyhi ve selem- malının bir kısmını elinde tutması için ona nasihatta bulundu. Allah Teâlâ onun niyetinin doğruluğunu ve tevbesinin güzelliğini bildiği için bütün malını bağışlamasa dahi onun günahlarını bağışladı ve onu affetti. Allah Teâlâ kuluna kaldıramayacağı bir yük yüklemez. Allah'ın rızasından mutlu olarak Allah'ın katında onu bulma ümidiyle malının bir kısmını infak etti. Kendisinin, ailesinin menfaati ve gerekli ihtiyaçlarını karşılayabilmek için malının bir kısmınıda kendine bıraktı. Allah Teâlâ kullarına karşı çok şefkatlidir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية