الرءوف
كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- şöyle dedi: Cerîr b. Abdullah el-Becelî ile bir yolculuğa çıkmıştım. (Benden yaşlı olduğu hâlde) Cerîr bana hizmet ediyordu. Ona: Böyle yapma! deyince bana şunları söyledi: Ben Ensar'ın, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e pek çok hizmet ettiğini gördüm ve kendi kendime; “Şâyet Ensar'dan biriyle arkadaşlık edersem ben de ona hizmet edeceğim” diye yemin etmiştim."
Cerîr b. Abdullah el-Becelî -radıyallahu anh-'ın rivayet ettiği hadisde seferde iken Ensar'dan, kendisi ile birlikte olan arkadaşlarına hizmet ettiğini rivayet edilmiştir. Ensar'ın arasında Enes -radıyallahu anh- da vardı. Yaş olarak Cerîr -radıyallahu anh-'dan daha küçüktü. Cerîr -radıyallahu anh-'a; sen, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sahabesi olmana rağmen onlara nasıl hizmet edersin? denildiğinde O; ben, Ensarın Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e pek çok hizmet ettiğini gördüm ve kendi kendime; “Şâyet Ensar'dan biriyle arkadaşlık edersem ben de ona hizmet edeceğim” diye yemin etmiştim. dedi. Burada Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ikram edene ikramda bulunma vardır. Bir kimsenin arkadaşlarına ikram etmek o kimseye ikram etmektir. Onlara ihtiram etmek ona ihtiram etmektir. Cerîr -radıyallahu anh- kendisi ile birlikte olan Ensar'a ikramı Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ikramdan saymıştır.