الغني
كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...
Abdullah b. Buheyne -radıyallahu anh-'dan -Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabındandır- rivayet edildiğine göre: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara öğle namazını kıldırırken (birinci teşehhüde) oturmadan (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Cemaat de, onunla birlikte ayağa kalktı. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- namazını tamamladığında, insanlar selam vermesini beklerken, o, selam vermeden önce (Allahu Ekber diye) tekbir alıp oturduğu halde (yanılmadan dolayı) iki secde yaptı, sonra da selam verdi.''
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ashabıyla birlikte öğle namazını kıldı. İlk iki rekatı kıldığında birinci teşehhüde oturmadan (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Cemaat de, onunla birlikte ayağa kalktı. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- son iki rekatı kılıp son teşehhüde oturup namazını tamamladığında, insanlar selam vermesini beklerken, o, selam vermeden önce (Allahu Ekber diye) tekbir alıp oturduğu halde namazın içindeki gibi iki secde yaptı, sonra da selam verdi. Bu iki secde Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in oturmayı unuttuğu ilk teşehhüd yerine geçen ondaki eksikliği gideren sehiv secdesidir.