المحسن
كلمة (المحسن) في اللغة اسم فاعل من الإحسان، وهو إما بمعنى إحسان...
Abdullah İbn Amr İbnu’l Âs -radıyallahu anhumâ-’dan merfû olarak rivayet olunduğuna göre Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizden herhangi bir kimse, hevası benim getirdiğime tabi olmadıkça iman etmiş olamaz.»
Her insan, Rasûl -sallallahu aleyhi ve sellem-’in getirdiklerini sevip istemedikçe ve onun yasakladıklarından da ikrah edip uzaklaşmadıkça kâmil anlamda bir imanla iman etmiş olamaz. Bir kimse, bir ameli yaparken o ameli, kitap ve sünnete arz etmelidir. Arz ettiği amel kitap ve sünnete uygun ise yapmalıdır. Şayet bu amel, kendisinden yasaklanan amellerden ise, bu amelden uzak durmalı, bu ameli terk etmelidir. İşte, hevasını Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in getirdiklerine tabi kılmanın hakikati budur. (Allah şöyle buyurmuştur: “Peygamber size neyi verirse, onu alın; neden sizi nehyederse, ondan da sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah'ın cezası çok şiddetlidir.” (Haşr Suresi 7. Ayet)