الأول
(الأوَّل) كلمةٌ تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...
Numan b. Beşir -radıyallahu anh-’dan merfû olarak rivayet edilen hadiste: «Şüphesiz ki dua, ibadetin ta kendisidir.» Enes bin Malik –radıyallahu anh-’ın merfû olarak rivayet ettiği hadisteki lafızda «Dua ibadetin özüdür.» diye buyrulmuştur.
Dua, ibadetin ta kendisidir: Allah -Azze ve Celle-’ye dua etmek, kullarının ettiği ibadetin aslı olduğuna delalet eder. Çünkü insan Allah’tan başkasından ümidini kestiğinde acizliğini izhar edip, yalnızca Rabbine dua eder. Kalbi ondan başkasına yönelmez. Allah -Azze ve Celle-’nin kemâlini ve duaya icabet edeceğini itiraf eder. Şüphesiz ki o, duyan, yakın olan ve her şeye kadir olandır. İşte bu, ibadetin hakikati ve tevhidin özüdür. Dua ibadetin özüdür ibaresine gelince manası: İbadetin özü, ruhu ve olmazsa olmazıdır. Nasıl ki insan özü (beyni) olmadan olmazsa, ibadet de duasız olmaz.