المؤمن
كلمة (المؤمن) في اللغة اسم فاعل من الفعل (آمَنَ) الذي بمعنى...
Ömer b. el-Hattâb -radıyallahu anh-’dan rivayet olunduğuna göre Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- bir malı taksim etti/bölüştürdü. Ben: “ Ey Allah’ın Rasûlü! Şu kimseler bunlardan daha hak sahibidirler!” dedim. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Bu kimseler çirkin sözlerle benden mal almak ile beni cimriliğe nispet etmek arasında tercihte bıraktılar. Ben, cimri değilim.” buyurdular.
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- bir malı insanlardan bir kısmına bu maldan vererek diğer bir kısmına da vermeyerek taksim etti. Ömer -radıyallahu anh-, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: Malı, kendilerine mal verilmeyen kimselere verebilirdin, çünkü onlar daha hak sahibidirler, dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-: “İmanlarının zayıflığı sebebiyle bu kimseler benden kaba bir şekilde mal istediler. Beni, malı onlara taksim etmekle cimriliğe nispet edilmek arasında bıraktılar." dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- cimriliğin O’nun ahlakından olmaması ve idare etmenin ve kaynaştırmanın O’nun ahlakından olması sebebiyle malı onlara vermeyi tercih etti.