الحكيم
اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...
Ebu Zer -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Ben sizin görmediğinizi görür, işitmediğinizi işitirim. Nitekim sema uğuldadı, uğuldamak da ona hak oldu. Semada dört parmak sığacak kadar boş bir yer yoktur ki, orada Allah'a secde etmek için alnını koymuş bir melek olmasın. Allah'a yemin olsun ki, siz eğer benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız. Yataklarda kadınlardan zevk almayı terk eder, yollara dökülür, Allah'a yalvar yakar olurdunuz.»
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ben sizin görmediğiniz ve bilmediğiniz şeyleri görmekte ve bilmekteyim demiştir. Semada eğere binildiği zaman çıkan bir ses gibi bir ses çıkmış ve bu sesi çıkarmayı da hak etmiştir. Çünkü semada dört parmak sığacak kadar boş bir yer yoktur ki, orada Allah’a secde etmek için alnını koymak için bir melek olmasın. Allah’a yemin olsun ki Allah -Azze ve Celle-’nin celâlini, azametini, intikamının şiddetini ve gaybta yaşanacak şeyleri bilseydiniz, Allah Teâlâ’nın kuvvetinden korkar, az güler, çok ağlardınız. Bu korkunun şiddetinden yataklarda kadınlardan zevk alamaz ve yollara dökülür, sesinizi yükselterek Allah’a yalvar yakar olurdunuz.