البحث

عبارات مقترحة:

العظيم

كلمة (عظيم) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وتعني اتصاف الشيء...

الرحمن

هذا تعريف باسم الله (الرحمن)، وفيه معناه في اللغة والاصطلاح،...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

26- ﴿قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا ۖ لَهُ غَيْبُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ ۚ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا﴾


-Ey Rasûl!- De ki: Ashâb-ı Kehf'in mağaralarında ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Yüce Allah bizlere mağarada kaldıkları müddeti bildirdi. Bundan sonra bunun hakkında hiçbir kimse Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın söylediklerinin üzerine herhangi bir söz söyleme hakkına sahip değildir. Çünkü göklerde ve yerde gayb aleminde bulunanların yaratılması ve bilgisi O'na aittir. O ne güzel görür ve her şeyi görmektedir. Ne güzel işitir ve her şeyi işitmektedir. İnsanlar için O'ndan başka yakın bir dost ve yardımcı da yoktur. O hükmünde hiçbir kimseyi ortak etmez. O hükmünde tek başına münferittir.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: