لقمان

تفسير سورة لقمان آية رقم 32

﴿ﮒﮓﮔﮕﮖﮗﮘﮙﮚﮛﮜﮝﮞﮟﮠﮡﮢﮣﮤﮥﮦﮧﮨ ﴾

﴿وَإِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ ۚ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ﴾

Onları her yönden dağlar gibi dalgalar ve bulutlar kuşattığında, ibadeti ve duayı yalnızca Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar. Allah, onların duasına icabet edip onları karaya çıkarıp boğulmaktan selamette kıldığında, onlardan bazısı üzerine gerekli olan şükrü tam manası ile yerine getirmemiş, bazısı da Allah'ın nimetine nankörlük etmiştir. Ayetlerimizi ancak vefasız olan -kendisini kurtardığında Allah'a şükredenlerden olacağına dair söz veren kimse - Allah'ın nimetlerine nankörlük eden, kendisine nimetleri ile rızık veren Rabbine şükretmeyen kimse inkâr eder.

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: