أذكار الصباح والمساء
Cüveyriye binti’l–Hâris -radıyallahu anhâ-’dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana şöyle dedi: «Senin yanından ayrıldıktan sonra şu dört cümle, senin sabahtan beri söylediğin zikirlerle tartılacak olsa, sevap bakımından onlara eşit olur: “Subhânallâhi ve bihamdihî, adede halkıhî ve ridâ nefsihî ve zinete arşıhî ve midâde kelimâtihi" (Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim.)»  
عن جويرية بنت الحارث -رضي الله عنها- قالت: قال لي رسول الله -صلى الله عليه وسلم-: «لقد قلت بعدك أربع كلمات، لو وُزِنَتْ بما قلت منذ اليوم لَوَزَنَتْهُنَّ: سبحان الله وبحمده، عدد خلقه ورضا نفسه وَزِنَةَ عرشه و مِدَادَ كلماته».

شرح الحديث :


Cüveyriye -radıyallahu anhâ-, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sabah namazını kıldıktan sonra yanından ayrıldığını, sonra da duha (kuşluk) vaktinde döndüğünü haber vermiştir. Döndüğünde onu, Allah'ı zikrederken bulmuştur. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, onun yanından ayrıldıktan sonra şu dört cümle, onun sabahtan beri söylediği zikirlerle tartılacak olsa, sevap bakımından onlara eşit ya da daha ağır basacağını haber vermiştir. Sonra bu dört cümlenin ne olduğunu şu sözü ile açıklamıştır: «Subhânallâhi ve bihamdihî, adede halkıhî ve ridâ nefsihî ve zinete arşıhî ve midâde kelimâtihi" (Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim.)» Yani; mahlûkatı sayısınca, onların sayısını Allah'tan başkası bilemez. Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın razı olduğu kadar, eğer hissedilebilir olsaydı Arş'ının ağırlığınca ve bitip tükenmez bir şekilde devamlı tesbih ederim demektir.  

ترجمة نص هذا الحديث متوفرة باللغات التالية