صفة الصلاة
Hasan b. Ali -radıyallahu anhuma- şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana vitir namazında okuyayım diye şu sözleri öğretti: -İbn Cevvâs vitrin kunutunda demiştir: «Allahummehdinî fî men hedeyte ve âfinî fi men âfeyte ve tevellenî fî men tevelleyte ve bârik lî fimâ a'teyte ve kınî şerra mâ kadayte. İnneke takdî velâ yukdâ aleyke ve innehu lâ yezillu men vâleyte, velâ yaizzu men âdeyte, teberakte Rabbenâ ve teâleyte.» (Allah'ım! Hidayet verdiklerin arasında bana da hidayet ver. Afiyet verdiklerinin arasında bana da afiyet ver. Dost edindiklerin arasında beni de dost edin. Verdiğini benim için bereket kıl, takdir ettiğin şeylerin şerrinden beni koru. Şüphesiz yalnız sen hükmedersin, sana hükmedilemez. Kimi dost edinirsen zelil olmaz. Kimi de düşman edinirsen asla aziz olmaz. Rabbimiz! Sen azimsin ve herşeyden yüksek ve yücesin.) Nesaî'nin rivayetinin sonunda: «Allah, Nebi olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve selem-'e salat etsin» şeklinde gelmiştir.  
عن الحسن بن علي -رضي الله عنهما- قال: عَلَّمَنِي رسول الله -صلى الله عليه وسلم- كلمات أقولهن في الوتر، -قال ابْنُ جَوَّاسٍ: في قنوت الوتر:- «اللهم اهدني فيمن هديت، وَعَافِنِي فِيمَنْ عَافَيْتَ، وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ، وبارك لي فِيمَا أَعْطَيْتَ، وَقِنِي شَرَّ مَا قَضَيْتَ، إِنَّكَ تَقْضِي وَلَا يُقْضَى عَلَيْكَ، وإنه لَا يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ، وَلَا يَعِزُّ مَنْ عَادَيْتَ، تَبَارَكْتَ رَبَّنَا وَتَعَالَيْتَ».. وفي رواية: قال في آخره: وصلى الله على النبي محمد.

شرح الحديث :


Bu hadis-i şerif bir müslümanın vitir namazını kılmak için kalktığı zaman (kunut yaptığı esnada) söylediği çok güzel cümleleri içermektedir. Şu sözünde: (Onları okuyorum) Yani onlarla dua ediyorum. ''Vitrin kunutunda'' sözüne gelince; bir rivayette "Vitirde" şeklinde gelmiştir. "Kunutta'' Kunut çeşitli manalarda kullanılır. Burada murad edilen kıyamda belirli bir yerde yapılan duadır. «Allah'ım bana hidayet ver!» Beni hidayet üzere sabit kıl. Bana hidayet sebeplerini artırarak ver. «Hidayet verdiklerin arasında» Hidayet ettiğin insanlar topluluğuna yahut da hidayet ettiğin nebiler ve veli kulların arasında. «Bana afiyet ver:» Bu, kötülüğü def etme manasındaki afiyettir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in «Beni dost edin.» Benim işimi yönet ve ıslah et. «Beni, dost edindiklerin arasında kıl.» İşlerini yönettiğin kimselerin arasına kat. Beni kendi nefsime bırakma. «Bana bereketli kıl.» Benim için hayrı çoğalt. «Benim için.» Benim faydam için. «Verdiğin şeyde.» Yani, bana verdiğin ömür, mal, ilim ve amelde hayrı çoğalt. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in «Ve Kınî» Beni koru, muhafaza et, sözünün anlamı, takdir ettiğin şeylerin şerrinden beni koru. Yahut da yazdığının şerli olanından.kulun, gelecek olan kötü şeyden, Allah'ın takdir ettiği şeyden korunmayı istemesidir de denilmiştir. Bu istek, takdir edilmiş şeylerin vukû bulması ile bağlantılı olan sebeplerin ve aletlerin zahirine itibar ederek olur. Bunda yok etmek ve devam edeni de bırakmak geçerlidir. «Sen her istediğini takdir edip hükmedersin.Sana hükmedilemez.» Hiç kimsenin hükmü sana isabet etmez. O'nun hükmünü bozacak hiçkimse yoktur. Adaletin gereğince ve senin kendi nefsine gerekli kıldığın şey hariç hiçbir şey senin üzerine gerekli değildir. «İnnehu» Bazı rivayetlerde, «Ve innehu» şeklinde gelmiştir. Bunun anlamı muhakkak ki senin dost edindiğin kimse zelil olmaz.Zelil olmaz. «Senin dost edindiğin.» Dostluk, düşmanlığın zıddıdır. Bu şunun karşılığındadır: «Kimi de düşman edinirsen asla aziz olmaz.» Senin düşman olduğun aziz olmaz. Kullarından dost edindiklerin ahirette ya da mutlak olarak hiçbir zaman zelil olmazlar. Bir musibetle sınansa bile, başına zahiren onu küçük gören ve ezen biri gelse bu Allah ve dostları katında yüceliğin ve izzetin en büyük olmasındandır. Diğerlerine itibar yoktur. Yine Peygamberler -aleyhimessalatu vesselam-'ın başlarından değişik meşhur olan imtihanlar geçmiştir. Senin emirlerini yerine getirmediğinden ve yasaklarından kaçınmadığından dolayı, kendisine dünya mülkünden ve nimetlerinden ne kadar verilirse verilsin, senin düşman olduğun kimse de ahirette ya da mutlak olarak olarak aziz olamaz. Hadis Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu sözüyle biitrilmiştir: «Mübareksin» İki cihanda da hayrın arttı. Ey Rabbimiz! «Yücesin.» Azametin yüksek oldu, kahrın ve kudretin iki cihanda olanların üzerine zahir oldu. Sen herşeye benzemekten yücesin. (benzemezsin).  

ترجمة نص هذا الحديث متوفرة باللغات التالية