البحث

عبارات مقترحة:

المقتدر

كلمة (المقتدر) في اللغة اسم فاعل من الفعل اقْتَدَر ومضارعه...

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

العزيز

كلمة (عزيز) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وهو من العزّة،...

Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: Adamın biri, bir başkasından bir tarla satın aldı. Tarlayı satın alan adam, tarlada altın dolu bir çömlek buldu. Tarlayı kendisine satmış olan adama: Altınlarını al. Çünkü ben, senden sadece tarlayı satın aldım. Altınları satın almadım.dedi. Tarlayı satmış olan adam da: Ben sana tarlayı ve içindeki şeyleri birlikte sattım deyince ikisi bir adama gidip hakemlik yapmasını istediler. Hakemlik yapan adam: Si­zin çocuklarınız var mı? diye sordu. Onlardan biri: Benim bir oğlum var. dedi. Diğeri de: Benim de bir kızım var dedi. Hakem; Bu oğlan ile kızı birbirleriyle evlendirin ve bu altından onlara sarfedip sadaka ola­rak verin dedi.

شرح الحديث :

Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- adamın birinin, bir başkasından bir tarla satın aldığını haber verdi.Satın alan kişi tarlada altın bulduaşırı verasından dolayı altını sahibine geri verdi.Çünkü o tarlayı satın aldı içine konulan altını almadı.Aşırı verası ve doğru olanı araştırmasından dolayı satan alan kişi de altını almak istemedi.Çünkü o da tarlayı ve içindekileri satmıştı.Anlaşmazlığa düştüler hakime dediler ki: Onu alacak ve senin uygun gördüğün yere koyacak birini gönder.Bunu yapmaktan geri durdu.Onlara kendilerinin sizin çocuklarınız var mı?diye sordu.Onlardan biri: Benim bir oğlu olduğunu haber verdi.Diğeri de: Benim de bir kızı olduğunu haber verdi.Hakem; Bu oğlan ile kızı birbirleriyle evlendirin ve bu altından onlara sarfedip sadaka ola­rak vermelerini önerdi.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية