البحث

عبارات مقترحة:

الوارث

كلمة (الوراث) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَرِثَ يَرِثُ)، وهو من...

الجواد

كلمة (الجواد) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعال) وهو الكريم...

الإله

(الإله) اسمٌ من أسماء الله تعالى؛ يعني استحقاقَه جل وعلا...

İbn Mes’ûd -radıyallahu anh- şöyle dedi: Deriden yapılmış bir çadır içinde kırk kadar kişi Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte bulunuyorduk. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bize: ''Siz cennetliklerin dörtte biri olmaya razı mısınız?'' diye sordu.Biz: Evet, dedik. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-: ''Cennetliklerin üçte biri olmaya razı mısınız?'' buyurdu.Biz: Evet, dedik.Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: ''Muhammed’in canı elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ben, sizin cennetliklerin yarısı olacağınızı umarım. Çünkü cennete Müslüman olmayan kimse giremez. Siz, müşriklere nispetle kara öküzün derisindeki beyaz kıl ya da kırmızı (beyaz) öküzün derisindeki siyah kıl gibisiniz.''buyurdu.

شرح الحديث :

Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem- sayıları yaklaşık olarak kırkı bulan ashabı ile birlikte küçük bir çadırda oturmuştu.''Siz cennetliklerin dörtte biri olmaya razı mısınız?''diye sordu. Evet, dediler. ''Cennetliklerin üçte biri olmaya razı mısınız?''buyurdu. Evet, dediler. Allah Rasûlü Rabbine yemin ettikten sonra;''Cennet ehlinin yarısı olacağınızı ümit ediyorum.''dedi. Geri kalan diğer yarısı diğer ümmetlerden olacaktır. Cennete ancak Müslüman girecek, kâfir olanlar cennete giremeyecektir. Sizler diğer ümmetteki şirk ehline nazaran az kimselersiniz.Çünkü cennete Müslüman olmayan kimse giremez. Siz, müşriklere nispetle kara öküzün derisindeki beyaz kıl ya da beyaz öküzün derisindeki siyah kıl gibisiniz.Şek ravidendir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية