الأحد
كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...
Ebu Hureyre –radıyallahu anh'den- merfu olarak rivayet olunan hadiste, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Adva (hastalığın bir kişiden başka bir kişiye geçmesi) yoktur, tıyera(uğursuzluk) yoktur, el-hameh(baykuş. Araplar bu kuşun birinin evine konmasını uğursuzluk sayarlardı) yoktur, Safer(safer ayının uğursuz sayılması) yoktur.» Buharî ve Müslim rivayet etmiştir. Müslim şu ziyadeyi zikretmiştir. «Nev (bir yıldızdır. Müşrikler yağmurun yağması ve rüzgârın esmesi gibi olayları yıldızların doğumuna bağlıyorlardı) yoktur, Ğul (çöllerde dev şeklinde gözükerek insanların yollarını şaşırtan demektir. Şeytanın yaptığı işlerdendir) yoktur.»
Cahiliye zamanında hiçbir delile dayanmayan hurafeler ve kuruntular vardı. İslam dini ise kendisine tabî olanları bu boş inançlardan muhafaza etmek istemiştir. Müşriklerin inandıkları, hadiste zikredilen bu şeyleri inkâr etmiştir. Bunlardan tıyera (uğursuzluk) gibi bazısının varlığını yok saymış, bazısının da tek başına tesirini inkâr etmiştir. Çünkü iyilikler ancak Allah’tan gelir ve kötülükleri de Ancak O def eder.