الجواد
كلمة (الجواد) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعال) وهو الكريم...
İbn Mes’ud -radıyallahu anh- şöyle anlatıyor: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bana; «Bana Kur’ân oku!» dedi. Ben; “Ya Rasûlallah, Kur'an sana indirilmişken ben mi sana okuyayım?” diye sorduğumda, (Nebi -sallallahu aleyhive sellem-) bana; «Ben Kur'ân’ı başkalarından dinlemeyi severim.» diye buyurdu. Bunun üzerine ben O'na, Nisâ Sûresi’ni okumaya başlayıp; “Biz her ümmetten hakkıyla bir şahid getirdiğimiz, onlara da seni şahid kıldığımız zaman onların halleri nice olur.” (Nisâ Suresi: 41) meâlindeki âyet-i kerimeye geldiğimde; «Şimdilik yeter.» dedi. O'na baktığımda iki gözünden yaşlar boşalıyordu.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- İbn Mesûd -radıyallahu anh-'tan kendisine Kur’ân okumasını istedi. Bunun üzerine İbn Mes'ûd-radıyallahu anh-: “Ya Rasûlallah, Kur'an sana indirilmişken ben mi sana okuyayım?” diye sorduğunda; Nebi-sallallahu aleyhive sellem-: «Ben Kur'ân’ı başkalarından dinlemeyi severim.» diye buyurdu. İbn Mes'ûd -radıyallahu anh- Nisâ Sûresi’ni O'na okumaya başlayıp; “Biz her ümmetten hakkıyla bir şahid getirdiğimiz, onlara da seni şahid kıldığımız zaman onların halleri nice olur.” (Nisâ Suresi: 41) meâlindeki âyet-i kerimeye geldiğinde yani senin durumun nasıl olur? Onların durumları nasıl olur? ayetine geldiğinde Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- «Şimdilik okumayı bırak, yeter!» dedi. İbn Mesud -radıyallahu anh- O'na doğru baktığında ümmetine olan merhametinden dolayı O'nun -sallallahu aleyhi ve sellem- iki gözünden yaşlar boşalıyordu.